Ukrayna’da mahsur kalan Gaziantepli öğrenci Doğukan Bayram, bombardımandan nasıl sağ çıktıklarını ve Ukrayna-Gaziantep hattında yaşadıkları olayları anlatırken, o ateş hattına bir daha dönmeyeceğini söyledi. Bayram ‘’Adeta mahşer günü gibiydi, insanlar ne yapacağını bilmiyorlardı. füzelerin düştüğünü gözlerimizle gördük. Ama hala O bombardımandan nasıl sağ çıktık şaşırıyorum’’ dedi.
Kiev Medical Tıp Üniversitesi’nde okuyan ve devlet yurdunda kalan Doğukan Bayram, ‘’17 Türk öğrenciyle beraber bombalar patlayınca sığınak olarak kullanılan bir otoparka sığındık. Daha sonra yurt odasında korkuyla bekledik. Türk öğrencinin yurdunun çok yakınına füze düştü. ‘’ dedi.
OTAPARKTA HİÇBİR ŞEY YAPAMAYACAK KADAR ÜŞÜDÜK
Bayram, “İlk önce sığınağa girdik. Üşüyorduk. Valizlerimizi pencere önüne koymuştuk Füzenin düştüğünü kendi gözlerimle gördüm sabaha kadar uyuyamadık. Gözlerimin önünde sabah 5 civarında bir patlama oldu. Füzenin düştüğünü gördüm. Arkadaşlarımızla birlikte çok üşüdük. Otoparka sığındık Yaklaşık bir saat orada mahsur kaldık ve hiçbir şey yapamayacak kadar çok üşümüştük. ‘’
ŞARAPNEL PARÇALARI GELMESİN DİYE, PENCERELERE VALİZLERİMİZİ KOYDUK
Bayram, ‘’Yurtta 20 öğrenci vardı. Otoparkın üzerinde de bir benzin istasyonu vardı ve onu barınak olarak kullanmak zorunda kaldık. Yurda geri döndük. Çünkü çok güvenli olduğunu düşünmedim. Bütün arkadaşlarımızla aynı odadaydık. Valizlerimizi pencerenin önüne koyduk. Patlama sırasında üzerimize cam kırıkları ve şarapnel parçaları gelmez diye düşündük . Yaşadığımız anlar çok korkunçtu rabbim bir daha yaşatmasın’’ dedi.
TÜRKİYE’DE OKUMAK İSTİYORUZ
Ukrayna’da Üniversite okuyan 20 bine yakın öğrenci olduğunu belirten Bayram ‘’ Şu an hiç birisi yaşadıkları o korkunç anlardan dolayı Ukrayna’ya dönmek istemiyor. Şu an eğitim sisteminin ne olacağını kimse bilmiyor. Bizim tek istediğimiz bizim devletimizin, bundan sonra Türkiye’de kendi himayesinde altında okutması. Türkiye’de yararlı bir vatandaş olmak istiyoruz’’ ifadelerini kullandı.
EĞİTİMLERİ YARIM KALMASIN
Doğukan Bayram’ın annesi Fatma Bayram ise çok zor günler geçirdiklerini belirterek ‘’Çok zor bir 5 gün geçirdik. 3 günümüz daha kötüydü. Doğukan, yola çıkıp sınır kapısına hareket ettiğini duyana kadar 3 günümüz çok ağır geçti. Gündüz ve gece hiç uyumadan dinlenmeden haberlerin karşısında eşim sürekli konsolosluklarda elçilikleri görüşerek den haber almaya çalışıyorduk. Elimizden dua etmekten başka hiçbir şey gelmedi hiçbir şey yapamıyorduk . Rabbim hiç kimseye bunları yaşatmasın. Biz istiyoruz yine kendi ülkemizde etraf ülkelerde dünyamız barış içerisinde yaşasın. Böyle savaşlar istemiyoruz. Çocuklarımız bunlara maruz kalıp psikolojileri bozulmasın. Devletimizden Allah’tan razı olsun. Çok güzel sahip çıktılar, karşıladılar. Sınır kapısını geçtikten sonra biz sürekli irtibat halindeydik Dışişleri Bakanllığı ile hep irtibat halindeydik. Elçilikle konsolosluklar ile irtibat halindeydik. Hepsi bize kendileri döndük döndüler . Biz sürekli konuşuyorduk çok yardımcı oldular. Devamında da geri kalanını artık devletimizden istiyoruz ki çocuklarımıza sahip çıksınlar. Yarım kalan eğitimlerini devamını istiyoruz. Kendi ülkemizde kendi vatanımızda eğitimlerini devam ettirsinler istiyoruz. Şu an anlatmak da cümle kurmak da çok zorlanıyorum. O geçirdiğimiz O 3 gün zaten çok kötüydü. Yani çocuğun orada. Elin yetmiyor gözün görmüyor. Bu acıyı bu şeyi anlatamam çok zor. Çünkü televizyondan izlediklerim de çok ağır bombardımanlar oluyordu. Bir gün sabaha karşı biz konuştuğumuz yerde bir telefonda bomba sesleri duyuyorduk . Sonra eşimin bir ara telefonda konuşamayı bırakıp telefonu kapattığında o sesleri duyduğunda elini kafasına kapatıp çok bağırarak ağladığında ben de dayanamadım. Şu anki psikolojileri de kötü. Evlatlarımızın bu eğitimlerinin yarım kalsın istemiyoruz. Devletimiz yardım etsin’’ dedi.
•FATMA ÇAN
