Gaziantep İl Sağlık Müdürü Ümit Mutlu Tiryaki, pandemiden sonraki ciddi rahatlamanın, vaka artışı olarak geri döndüğünü, ancak kişisel sorumluluklarla bunun üstesinden gelineceğini belirterek, panik yapmaya gerek olmadığını söyledi.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’deki korona vakalarında bir artış gözlenirken, Gaziantep il Sağlık Müdürü Dr. Ümit Mutlu Tiryaki, paniğe gerek olmadığını belirterek, kişisel sorumluluklarla maske takarak ve kalabalık yerlerden uzak durarak korunabileceğini  söyledi.

Pandemi den sonra  ciddi bir rahatlama dönemine girdiklerini belirten Tiryaki ”Hep birlikte bunu gördük yaşadık.  Fakat o ciddi rahatlama döneminin tabii ki verdiği biraz negatiflikte şu an üzerimizde. Birden bire tamamen kurtulduk gibi bir havaya girdik, hepimiz girdik aslında. Burada  kimseyi  suçlamakla doğru değil.  Onun verdiği rahatlık, maalesef tekrardan vaka sayılarında artış olarak bize dönmeye başladı. Sağlık Bakanımız bu arada bir açıklama yaptı, vaka sayıları 40 kat kadar arttı diye. Zaten bakanlığımızın yayınladığı haftalık  bir tablo var. Tabloyu da takip ederseniz Haziran başında 7 bin iken, şu an yaklaşık 100 binlerin üzerine çıktı.” Dedi.

 Korona vaka sayılarında artışın Gaziantep içinde geçerli olduğunu belirten Tiryaki “Gaziantep için de aynı kolelerasyon geçerli.  Şu anda karonavirüs vakaları  5’lere kadar düşmüştü. Ama  aynı şekilde arttı tabi. Şu anda bu artışı aşağı yukarı tahmin ediyorduk. Ama bizim daha çok öngörümüz sanki bayramdan sonra biraz daha fazla olur gibi düşünüyorduk.  Bu süreç  bayram öncesi başladı. Bayram sonrası özellikle bu bir haftadan sonra ne kadar katlayarak gideceğini göreceğiz. Benim öngörüm sorarsanız Ağustos ortasına kadar ciddi bir artış yaşayacağız. Ondan sonra biraz rahatlar aşağıya doğru düşer gibi düşünüyorum. Bu genel olarak Türkiye’nin  tablosu. Eylül’e kadar biraz sarkar ondan sonra rahatlarız  gibi gözüküyor” dedi.

Eskisi gibi kapanmaların yaşanmayacağınızda dile getiren Tiryaki “İnsanlar, şu yada  bu şekilde  bir takım yasaklar beklemesinler. Burada yapmamız gereken kişisel koruyucu tedbirlerimizi almak. Kendi kişisel sorumluluğumuza almak.  Bu nasıl olacak özellikle toplu taşımaya binerken mesela maske kullanmak.  Bindiğimiz anda takmak inene kadar kullanmak inince açık havada tekrar belki kullanmayabiliriz.  Yani  kendimizi  eskisi gibi  zorlamaya gerek yok.  İkinci bir konu özellikle taziyelere gittiğimiz zaman çok sıkışık oturuluyor.  Taziye yerinde  takmak, çıkarken işte tekrar çıkarmak olabilir. Yine düğünler kalabalık ortamlar olduğu için bunu bir şekilde aynı dediğim gibi yapabiliriz. Bu bizi birçok anlamda  bulaştan alıkoyacaktır” dedi.

Mevcut tabloya bakıldığı  zaman virüsün karakteristiğinde değiştiğini belirten Tiryaki “ Burun akıntısıyla geliyorlar. yani enfeksiyonu evet semptomlar buna yöneldi. Daha çok bu şekilde ortaya çıkıyor tabii bu daha çok şöyle söyleyeyim immün sistemi yani bağışıklık sistemi güçlü kişilerde bu şekilde.  Yine aşılanmış kişiler de bu şekilde hastalığı daha önce atlatmış olanlar 2 defa yakalanabiliyorlar. Onlarda bu şekilde. Ancak kronik hastalığınız varsa ileri yaştaysanız aşınız yoksa semptomlar bir tık öne geçiyor. Akciğer tutulumu meydana geliyor.  Öksürük. Nefes darlığı ortaya çıkıyor. Ama ne yazık ki hastaneye yatırmak zorunda kalıyoruz. Diğer gruplar biraz daha rahat geçirebiliyor biraz daha kolaylıkla atlatabiliyorlar. Dediğim gibi  tipik üst solunum enfeksiyonu gibi fakat tabii bulaş da söz konusu. Bulaştırdığınız bir kişiye eğer kronik hastalığı varsa ileri yaşlarsa onu da sorun çıkma olasılığı var. İşte bu noktada herkesten özellikle tavsiyemiz ricamız, maske kullanımı biraz daha kişisel olarak sorumluluk kabul edip kullanmak “dedi.

Maymun çiçeği virüsünden korkmaya gerek olmadığında sözlerine ekleyen Tiryaki sözlerini şöyle tamamladı:

“Bundan çok korkmaya gerek yok. Türkiye’de 77 yılından sonra o artık yapılmadığı çiçek hastalığı diye bir hastalık vardır.  Daha öncesinde çok ciddi rahatsızlıklara ölümlere neden olmuştu. Aşısı bulunduktan sonra ve aşılamanın yaygınlaşması ile birlikte dünyadan 1980 yılı itibariyle tamamen kalktığı kabul edildi. Artık yok, hakikaten hiç kimsede yakalanmıyor. En son biz yaş grubundakilerin kolunda o izleri görürsünüz. Ondan sonrakiler de o iz yok artık. O da onun benzeri bir rahatsızlık.. Semptomları ise üst solunum  enfeksiyonu gibi ateş,  boğaz ağrısı  olabilir. Eğer sizde bu rahatsızlık varsa kişiyle tokalaştığınızda vesaire alabiliyorsunuz. Semptomlar yine üst solunum yolu enfeksiyonu gibi. Ama ek olarak da özellikle elde ayakta veya  yüzünüze veya vücudun başka bir bölgesine temas ettiğiniz zaman oralarda da böyle içi su dolu kabarcıklar şeklinde lezyonlar yapıyor . işte patlayıp iz bırakabiliyor. Büyük bir salgına neden olacağını ben düşünmüyorum. Eğer karakteristiğinde çok ciddi bir değişiklik olmazsa ki şu ana kadarki bulgular herhangi bir çok ciddi değişiklik olmadığı yönünde. literatürde de şu ana kadar ciddi bir şey gözükmüyor. Önemli bir sorunu doğuracağını düşünmüyorum.”