Gaziantep Bölge Adliyesi 9. Ağır mahkemede İnşaat Mühendisi Korkut Küçükcan’ın 2. duruşması gerçekleşti. Dava 25 Ocak 2023’e ertelendi.
Gaziantep’in Şahinbey ilçesindeki Akkent Cami inşaatında 14 Kasım 2019’da yaşanan iskele çökmesi sonucu hayatını kaybeden inşaat mühendisi Korkut Küçükcan’ın ölümüyle ilgili haklarında “Bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçundan 2 yıl 8 aydan 22,5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanan Ahmet Selim Ener, Ali Fuat Tonuç, Uğur Çağlar, Metin Dertli, Durdu Bozkurt ve Derviş Karakuş’un yargılanması devam ediyor.
Gaziantep 9 Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmaya tutuksuz sanıklar Metin Dertli, Durdu Bozkurt, Derviş Karakuş ile avukatlarının yanı sıra Küçükcan ailesi ve avukatları katıldı.
Sanıklardan İnşaat Mühendisi Metin Dertli savunmasında, “2011 yılında inşaat mühendisi olarak Eda Can firmasıyla anlaştım. Yaklaşık üç dört tane şantiyem vardı. Burada şantiye şefliği yapıyordum. Daha sonra Şahinbey Belediyesi ile Eda Can arasında bu camin yapılması için anlaşma olmuş ve başlanıldı. Şantiye açıldıktan sonra 2015 yılının son yıllarında Eda Can’dan ayrıldım. 2017 yılının Haziran ayında Şahinbey Belediyesi tarafından teklif geldi. ‘Küçüklü büyüklü yaklaşık 36 camiyle ilgilenir misin?’ dediler. İlgilendim. 2018 Aralık’ da Şahinbey’den kötü ayrıldım. Eda Can’da da belediye de mal satın alma işini yapıyordum.”dedi.
Dertli elindeki tahtadan yapılan maketi de mahkeme heyetine sunarak üniversite tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun eksik olduğu söyledi.
Küçükcan ailesinin avukatlarının “caminin statik, mimari ve iskele projesi var mı? Ruhsatı var mı? İş güvenliği yapıldı mı? sorusuna Dertli, “Statik ve mimari projesi Eda Can’da vardı diye biliyorum. İskele projesinin olup olmadığını hatırlamıyorum. Ruhsatı var mı yok mu bilmiyorum.” dedi.
Cami yüksekliği hakkında ise Dertli, “Ben Eda Can’dan ayrıldığımda yükseklik 20 metre civarındaydı. Belediyeden ayrıldığımda da 35 metre civarındaydı” dedi. Ben belediyeden ayrıldıktan sonra belediyeden inşaat ile ilgili benim görüşümü sormuşlardı. Yanlış atılan beton iskeleye baskı yaptığı için ben de iskelede çalışılamayacağını belirtmiştim.“ şeklinde konuştu.
KARAKUŞ: İSKELEYİ SAĞLAM GORMEDİK
Sanıklardan kalıpçı Derviş Karakuş, “Ben yevmiye ile çalışan bir kalıpçıyım. Ben iskele yapmadım. Kalıp işi yaparken orada bekleriz. Bir tehlike olduğunda yetkililere haber veririz. Kaza yaşanmasın diye betonu durdururuz. Orada betonu durdurduk. İskeleyi sağlam görmedik. İnşaat da durdu. Herhangi bir çalışma yoktu. Pencereleri kimse girmesin diye kalaslarla kapattık. İnşaata girişini engelleyen herhangi bir çit yoktu.” Şeklinde savunma yaptı.
BOZKURT: ZAM VERMEYİNCE AYRİLDİM
Sanıklardan kalıp ustası Durdu Bozkurt, “2011 yılında Eda Can beni cami için çağırdı “Yapar mısın” dediler. “Yaparım” dedim. Ben sadece orada işçiliğini yaptım. 2015 yılında Eda Can çekildikten sonra belediye ile devam ettim. 2018’de senede yüzde 10 zam var istedim vermediler bende ayrıldım. Orada böyle bir şey geleceği kimin aklına gelirdi. İskele çok sağlamdı. Bu olay ben ayrıldıktan iki buçuk yıl sonra meydana geldi. Ben çalışırken bir sıkıntı yoktu. Belediye ile belli bir sözleşmem yoktu. İş bitikten sonra oğlum fatura kesiyordu. Ödememizi alıyorduk.”
Yaralılardan Ahmet Kurt psikolojisinin bozuk olduğunu söyleyerek sanıklardan şikayetçi olup davaya katıldı.
Duruşma 3 tanığı dinlenmesi devam etti. Mahkeme başkanı 4 tanık ise bir dahaki celsede dinlenmesine karar verdi.
Küçükcan ailesi ve avukatları bütün tanıklar dinlendikten sonra yazılı beyanda bulunacaklarını dile getirirken sanıklar ve avukatları ise aleyhte olan suçlamaları kabul etmediklerini, eksik hususların giderilmesini ve tanıkların dinlendikten sonra yazılı beyanda bulunacaklarını söyledi.
Mahkeme başkanı, diğer tanıkların da dinlenmesi için mahkemeyi 25 Ocak’a erteledi. Öte yandan İnşaat Mühendisleri Gaziantep Şubesinin davaya katılma talebi ret edildi. İnşaat Mühendisleri Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez karara itiraz edeceklerini ve davanın takipçisi olacaklarını söyledi.
HELVACI:KAÇAMAK CEVAPLAR VERİYORLAR
Duruşma sonrası Zeynep Küçükcan’ın avukatı Dilek Helvacı açıklamalarda bulundu. Helvacı, duruşmada tanık olarak bulunan belediye yetkililerin kaçamak cevap verdiğini ve sonuna kadar hukuk mücadelesi vereceklerini söyledi. Helvacı: “Dinlenen tanıklar ve sanıkların tamamı buradaki denetimin Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu tarafından sık sık yapıldığını, bu caminin projesinin olmadığını, izninin olmadığını defalarca teyit ettiler. Yine Korkut Küçükcan enkaz altındayken parselasyon çalışması yapılarak bunun legalize haline getirilmeye çalıştığını, imar düzenlemesi yapıldığı teyit edildi. Dinlenen kişiler burada bir projenin olmadığın, ne mimari ne statik ne de iskelenin projesinin olmadığını teyit ettiler. Yani bu bir kaza değil. Göz göre göre gelen bir ölüm. Bir dizi ihmaller zinciri. Bir idare tarafından Türkiye’nin ikinci büyük camisi olmak üzeri yapılan bir cami inşaatında projesiz, ruhsatsız izinsiz bir şekilde bu inşaatın bu noktalara gelmesi zaten bu ölüme davetiye çıkarmaktır. Sonuna kadar bu davanın takipçisi olacağız. Belediye yetkileri huzurdaki ifadesinde ‘ben burayı bilmiyorum’ diye kaçamak cevaplar verdiler. Bu iş burada bitmeyecek. Adalet tecelli edecek. Korkut Küçükcan toprağın altında huzur bulana kadar ailesi ile beraber biz hukukçular sonuna kadar mücadele edeceğiz.” dedi.
