Gaziantep Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Celal Doğan, Halk TV’de katıldığı açık oturumda gençlere seslendi.  ‘’ Fikirle, düşünceyle, bilgiyle, ve tartışmayla,  ülkenizi yüceltmenin  dışında tüm yollar yanlıştır. Başka açılan yollara sapmayınız.’’ diyen Doğan ‘’ Tek yol demokrasidir. Şuanda eksik demokrasiyle, eksik özgürlükle yaşıyoruz. Bütün gençler şiddetten uzak bir şekilde demokrasiyi savunmalılar’’ dedi.

1977 yılında parlamenterlik yapan ve 1989 yılında CHP’den Gaziantep Büyükşehir Belediye başkanı seçilen Celal Doğan, Halk TV’de katıldığı açık oturumda  Deniz Gezmiş döneminde yaşanan olaylara değinirken, günümüz gençlerinde demokrasiden şaşmamaları konusunda öğütler verdi.

Deniz Gezmiş’le arkadaşlık döneminde 30’dan fazla cenaze kaldırdıklarını anlatan Doğan  ‘’Geçmişte de çok gözyaşı döktüğüm anlar oldu. Deniz’le geçen kısa  arkadaşlık süresinde 30’a yakın cenaze kaldırdık. Bunlar o dönemin halk arayan, başkaldıran güzel çocuklarıydı. Onların bir tek dilekleri vardı, gerçekten tam bağımsız demokratik Türkiye. Tam bağımsız demokratik Türkiye’yi son nefesinde telaffuz eden Deniz Gezmiş’i asalanlar acaba bizleri yendiklerini mi düşünüyorlar.  Kaç kere bizleri yok ettiler, imha ettiler, astılar ama biz her gün çoğalarak geldik, büyüyerek geldik. Siz buradasınız yarında burada olacaksınız. Kalkın ayağa ey ülkenin insanları. Korkmayın zülüm asla ebediyen abada olamayacak, bugünde olamayacak, yarında olamayacak. Dün bizi yenenler bugün yine büyüdüğümüz için korkmaya devam ediyorlar. Ama biz korkunun sonu ile elde edeceğimiz düzeni, ülkenin tüm halkıyla paylaşmayı hedef edinen insanlarız.’’ dedi.

O dönemde yaşanan olayların kitaplara sığmayacak kadar büyük olduğunu anlatan Doğan ‘’Deniz’in aslında her hareketi, her davranışı, her olayı gerçekten kitaplara sığmayacak kadar büyüktü. Yüreği ülke sevdasıyla doluydu. Ama biz,  bugün belki,  bu yaşlardaki olgunluklarda değildik. Gençtik 19 yaşında, 20 yaşında, 21 yaşındaydık.  Deniz’le ilk tanışmamız bir hukukçunun ölümüyle ilgili sağ ve sol arasında merasim yapılıp o merasime katılıp katılmama arasında bir tartışma yaşandı. Bende koridordan çıktım yavaş yavaş ilerlerken  Deniz’in  yanına geldim. Deniz ‘kardeş sen kimsin’ dedi. Bende benim adım Celal Doğan dedim. ‘Ben Deniz Gezmiş devrimciyim’ dedi. Bende devrimciyim dedim. Açtı kollarını sarıldı bana. Niye bu kadar sevindim dedim. ‘Uzaktan gelirken heybetli gördüm Bu kadar güçlü bir adam inşallah faşist değildir dedim. Bana güç kattın’ dedi. Bundan sonra beraberliğimiz başladı. 1970 yılkının 4. ayına kadar Deniz ve ben İstanbul’daydık. Hiç haberim olmadan annem ve amcam eşyalarımı toplayıp Gaziantep’e göndermişler.  Burada ne olacağını bilmiyorsun. Her an ve her saat nerede vurulacağını bilmiyorsun. İstanbul’un  neresinde bir olay olursa olsun sanıklar belli. Emniyetin elinde hep aynı isimler, hep malum isimler vardır. Bugün de  ondan fark yok. Toptancılık var. Yani insanları gözaltına almak tutuklamak, cezaevlerine sevk etmek toptancılık haline geldi. Hiç bir derinlemesine inceleme yok. Bu işin nereye varacağını bilmeden mahkemelere çıkartmak kısacası o günkü tutuklamaların ötesinde bugünkü tutuklamalar sayı olarak, nitelik olarak gerçekten zulmün ötesine geçmiştir . Ve ağırlaşmıştır. Mesele nedir? Mesele aydınlığın karanlığı yenmesine mani olmaktır. Siz aydınlıksınız o düşünceler aydınlık.  68, 78 diğer tüm kesimiler bu aydınlığı topluna taşımak için var oldular. ‘’dedi.

Ben 1974 yılında Gaziantep’e dönerek avukatlık yapmaya başladığını anlatan Doğan ‘’ Avukatlık yapmaya başladım. 1977 yılında parlamenter oldum. 1989 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı oldum. Gaziantep’te Antep’te fıstık ve üzüm üreticilerini toplayarak miting yaptım. O dönemde mitinge yaklaşık 30 bin kişi katıldı. Fıstık ve üzüm üreticilerini köyleri tek tek gezerek çalışmalar yaptım. Bunun ardından da yaklaşık 30 bin kişi ile üreticilerin haklarını aramak için  o zorlu koşullarda, o baskılar altında miting yaptık ‘’ dedi

‘’Türkiye’de demokratlar , yurtseverler,  çocuklarına bağımsızlık isteyenler, mutlaka ve mutlaka başarılı olacaklardır.’’ Diye konuşan Celal Doğan  ‘’Deniz Gezmiş’le  kalpte olmak güzeldi. Sade bir arkadaştı. Parasın masaya kor herkes ihtiyacı kadar alırdı. Çok centilmen bir insandı. Çok nazikti. Döneminde bir insana tek fiske vurmamıştır , taş atmamıştır. Şimdi taş atmayanları idam eden anlayış, bugün hangi anlayışla karşılaşıyoruz.  1970 1980’lerde 146. Maddelerdeki ceza kanununda  gezi davasında  hak arayan direnişçilere verdiğiminiz ağır müebbet o cezanın karşılığıdır. Deniz’leri asan hiçbir vasıta uygun değildir. Elde iki tabanca bir tüfekle  bir ordu devrilemez.  O nedenle vasıtalar o denli uygun değilse, bugünde deliller uygun değildir. Türkiye’de hukuk yok.  Hukuku düzeltmek biz devrimcilerin görevidir.’’ dedi.