AK Parti MKYK Üyesi Şamil Tayyar, seçimlerin sonucunun belirlenmesinde ilk kez oy kullanacak gençlerin ve Kürt seçmenin etkili olacağını söyledi. Tayyar, “6,3 milyon genç ilk kez oy kullanacak. Önümüzdeki seçimlerde gençler ve Kürt seçmen belirleyici olacak” dedi.
Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığının yol açtığı sorunlara dikkat çeken Tayyar, “Asgari ücreti yüzde 50 artırmıştık. Ancak, yaşanan gelişmeler karşısında alım gücü azaldı. Enflasyonu arzu edilen orana çekmek mümkün değil ise o zaman gelir düzeyini artırmak lazım” diye konuştu.
Eski Gaziantep Milletvekili ve AK Parti MKYK Üyesi Şamil Tayyar, Ay Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Ay’ı ziyaret etti. Daha önce aktif siyaseti bıraktığını açıklayan Tayyar, Ay Medya Grubu’nu ziyareti sırasında, yeniden milletvekili adaylığı, olası bir seçimde AK Parti’nin aday listesinin nasıl olacağı, muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı, genç seçmen ve Kürt seçmenin seçimlere etkisi, Gaziantep Şehir Hastanesi ve artan fiyatlarla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
AK PARTİ ADAY LİSTESİNDE DEĞİŞİM BEKLENİYOR
Önümüzdeki seçim AK Parti’nin Gaziantep’teki aday listesinde önemli değişiklik beklediğini belirten MKYK Üyesi Şamil Tayyar, “2002’den bu yana aday listelerini değerlendirdiğimizde Genel Başkanımız ve parti yönetiminin milletvekili aday listelerinde ortalama yüzde 50, yüzde 60 civarında bir değişiklik yapıldığını görüyoruz. Ama Türkiye genelindeki bu yüksek ölçekteki değişiklik Gaziantep listelerine çok fazla yansımadı. Mutlaka o oranda olmasa da rakamsal olarak değişiklikler yaşandı. Dolayısıyla her ilde mutlaka bir değişiklik olacağını düşünüyorum” dedi.
“CUMHURBAŞKANI TALİMAT VERİRSE ADAY OLURUM”
Daha önce aktif siyaseti bıraktığını açıklayan Şamil Tayyar, yeniden aday olabileceğini açıkladı. Tayyar, aday olmasını, “Cumhurbaşkanının talimatı” şartına bağlayarak, şöyle dedi: “Ben önümüzdeki seçimlerde aday olmayı düşünmüyorum. Aktif siyaseti bıraktığımı da ifade etmiştim. Fakat Sayın Cumhurbaşkanımızın kongre öncesi davetiyle Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’na yeniden seçildim. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir talimatı veya bir görevlendirmesi olmazsa yeniden aday olmayı düşünmüyorum. Yarın Cumhurbaşkanımızın bir talimatı veya bir görevlendirmesi olursa aday olmam icap ederse ben Gaziantep’ten aday olmak isterim.”
KILIÇDAROĞLU, ABDULLAH GÜL’Ü İSTİYOR
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili de görüşlerini açıklayan Tayyar, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bizim adayımız belli. Sayın cumhurbaşkanımız yeniden aday. İnşallah aday olduğunda da kazanacaktır. Karşı tarafın adayı kim olur sorusuna karşı tarafta yer alan partilerin de çok bildiğini düşünmüyorum. Orada çok derin bir adaylık krizi var. CHP Genel Başkanının zihninden geçen ismin ben şahsen Abdullah Gül olduğunu düşünüyorum. Fakat CHP tabanında ve yönetiminde Gül’e ilişkin çok ciddi bir rezerv var. Bunu çıkarmasını zor olabilir. Diğer taraftan CHP’de hem Ankara hem İstanbul Belediye Başkanlarının isimleri geçiyor. Geçtiği gibi ikisinin de niyetli olduğunu görüyoruz. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı. Bu konudaki niyetini her defasında örtülü bir şekilde ifade ediyor.
ADAY KONUSUNDA AKŞENER BELİRLEYİCİ OLUR
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in de Ekrem İmamoğlu üzerinden gelecek tasarımı yaptığını görüyoruz. CHP’nin adayını CHP genel başkanından ziyade İyi Parti Genel Başkanının belirleme potansiyeli daha yüksek. Hem Mansur Yavaş hem Ekrem İmamoğlu Kılıçdaroğlu’nu ikna edebilecek tek ismin Meral Akşener olduğunu düşünerek Akşener’e yatırım yapıyor. İyi Parti en güçlü desteğini Ankara ve İstanbul’daki CHP’li Belediye Başkanlarından görüyor. Dolayısıyla Meral Akşener’in daha belirleyici olduğunu ortaya koyuyor.
BALAYI SÜRECİ BİR KRİZE DÖNÜŞEBİLİR
DEVA ve Gelecek Partisi bu süreçte İYİ Parti gibi belirleyici değil. Ama etkileri kuşkusuz olabilir. Adaylık süreci bazı kopmalara da neden olabilir. Mesela İmamoğlu aday gösterilmediğinde 100 bin imza ile adaylık yarışmasına katılabilir. İyi Parti teşkilat olarak arkasında durup cumhurbaşkanlığı sürecini destekleyebilir veya Kılıçdaroğlu masadan ortak isim çıkaramazlarsa masayı devirmek için ben adayım deyip CHP adına aday çıkabilir. Dolayısıyla balayı süreci bir krize de dönüşebilir. Ak Partinin adayı belli olduğu için son derece rahat. Bizim bir planımız var adayımız da ortada. Dolayısıyla hesap yapması gereken karşı taraf.”
ERKEN SEÇİM GÜNDEMDE YOK
Tayyar, erken seçim tartışmaları ile ilgili olarak da, Türkiye’nin seçim sürecine girdiğini, seçimlerin önümüzdeki yıl yapılacağını açıkladı. Tayyar, “Cumhurbaşkanımız seçimlerin zamanında yapılacağını söylüyor. Katıldığım hiçbir toplantıda da MKYK’da seçimlerin erkene alınacağına ilişkin hiçbir işaret, ipucu görmedim. Bütün hesaplamalar planlamalar zamanında yapılacakmış gibi. Tabi ki Türkiye’de siyasetin dinamikleri çok farklı her an her şey elbette olabilir. Artık erken de olsa zamanında olsa ikisi arasında çok fazla fark yok. Çünkü seçime bir yıl kaldı. Bundan sonra herhangi bir tarihte yapılacak seçim bence erken seçim de sayılmaz. Türkiye bir nevi seçim sürecine girmiş durumda” şeklinde konuştu.
GENÇLER VE KÜRT SEÇMEN BELİRLEYİCİ OLACAK
Tayyar, seçimlerde Z kuşağı olarak nitelendirilen gençlerle Kürt seçmenin oylarının belirleyici olacağını savundu. Tayyar, şöyle dedi. “Biz prensip olarak gençleri harfler ile kategorize etmiyoruz. Bunu çok da sağlıklı bulmuyoruz. 2023’te yapılacak seçimlerde İlk defa oy kullanacak seçmen sayısı 6.3 milyon. Toplam seçmen sayısına orantıladığınızda yaklaşık yüzde 10’a tekabül ediyor. Bu çok ciddi bir kitle. Gençlerimiz etkili olacaklardır. Ak Parti kurulduğu günden bu yana gençlere önem veren ve buna ilişkin hem anayasal hem yasal düzenlemeler yapan bir siyasi parti. Dolayısıyla gençlerin siyasetteki rolünün farkında ve ona ilişkin de tedbirlerini almış vaziyette. Ben önümüzdeki dönem gençler kadar Kürt seçmenin de belirleyici pozisyonun olduğunu düşünüyorum.”
PANDEMİ TÜM DÜNYADA ENFLASYONU TETİKLEDİ
Artan enflasyon ve hayat pahalılığı ile ilgili soruları da yanıtlayan Şamil Tayyar, görüşlerini şöyle dile getirdi: “Dünya özellikle pandemi sürecinde sadece sağlık sorunu ile uğraşmadı. Aynı zamanda sağlık sorunun yol açtığı bir dizi problemle de uğraşmak zorunda kaldı. Haliyle bu sorunlar silsilesi bütün dünyada enflasyonu tetikledi. Tedarik zincirinde sorunlar üretti, gıda temininde güçlükler ortaya koydu. Bütün ülke ekonomileri zor bir dönemden geçiyor. Arkasından Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş da bu zorlukları biraz daha arttırdı. Haliyle Türkiye de bu durumdan bir pay aldı. Artan enflasyon oluşan hayat pahalığının ister istemez bunun siyasi sonuçları olacaktır. Biz hiçbir sorun yokmuş gibi hareket edersek bu toplumun ve milletin aklıyla dalga geçmek olur. Sorunların farkındayız. Buna ilişkin tedbirler alınıyor ve alınmaya da devam edecek.
ENFLASYON DÜŞMEZSE, GELİR DÜZEYİNİ YÜKSELTMEK GEREK
Avrupa’daki açıklanan enflasyon rakamları da aslında yaşanan enflasyonun çok altında. Türkiye’de enflasyonun yol açtığı birçok problem var. Seçimden önce arzu edilen orana enflasyonu çekmek mümkün değil ise o zaman toplum gelir düzeyini artırmak lazım. Enflasyon fiyatla ilgilidir, hayat pahalılığı gelirle ilgilidir. Biz MKYK’da değerlendirmeler yaptık. Hükümetimizin çalışması var. 15 Temmuz’da memurlar ikinci dilim zammı alacaklar. Oran ne olur kestirmek zor. Enflasyona ezdirilmeyecek bir oran olacağını çok rahat bir şekilde söyleyebilirim. Biz asgari ücreti yüzde 50 oranında artırmıştık. Yaşanan hadiseler karşısında onunda alım gücü azaldı. Asgari ücrette bir iyileştirme söz konusu keza emekli maaşlarında ciddi bir iyileştirme olacak. Emekli ikramiyelerinin de artırılması düşünülüyor. Kanayan bir yara haline geldi 3600 ek göstergesi meselesi, emeklilikte yaşa takılanların sorunları bütün bunlarla ilgili düzenlemelerin kısa vadede çözüleceğini düşünüyorum. Ben bu yılın bir restorasyon yılı olacağını düşünüyorum. Yıl sonuna geldiğimizde bugün tartışılan birçok konunun artık çözüme kavuşturulacağını ve tartışma konusu olmaktan çıkacağını düşünüyorum.”
ŞEHİR HASTANESİ KONUSUNDA TALİHSİZİZ
Tayyar, inşaatı yeniden duran Gaziantep Şehir Hastanesi ile ilgili olarak da, “Türkiye’nin her yerinde çok hızlı bir şekilde yürütülen şehir hastanelerin inşaatı bizim Gaziantep’te bir talihsizlik. İhaleyi alan şirketlerin kendi arasındaki itilaflar uzun süre inşaatın devamını önledi. Sonra o itilaflar giderildi ve bir firma sorumluluğu üstlendi. O devam ederken bu sefer onun da çekildiği haberini duyduk. Bu yeni bir gelişme. Bunu değerlendireceğiz. Son dönemdeki fiyat belirsizlerini kamu yatırımlarını ciddi anlamda olumsuz yönde etkiliyor. Bu sorunun hızlı bir şekilde aşılması için devreye gireceğiz elimizden geliyorsa yapacağız” dedi.
HUZURLU YAYLASINI DÜNYAYA TANITMAK İSTİYORUZ
Tayyar, Huzurlu Yaylası ve Kılavuzlu Sulama Projesi ile ilgili gelişmeleri de anlattı:
“Amanos’taki Huzurlu Yaylası sadece Türkiye’nin değil dünyanın en sayılı ve çok özel endemik bitki türünün olduğu çok güzel bir yayla. Ne yazık ki bu yayla terör nedeniyle uzun süredir kapalı. Orada 350 ev var. Onlar da terör nedeniyle buraları kullanamadılar. Çok gayret ettik. Terör örgütü bizim geleceğimizi, hayallerimizi çaldı. Afrin operasyonundan sonra terör örgütlerinin bağlantıları kesildi. Güzergâh tamamen kapatıldı. İçerinde kalan küçük gruba da operasyonun yapıldı. Son iki terörist de etkisiz hale getirildi. Büyükşehir belediye başkanımızla, valimizle yol arkadaşlarımızla o bölgeye gittik. Orada toplantı yaptık O toplantı yapılan yer son 20 yıldır girilemeyen bölgeydi. Bölge huzura kavuştu. Huzurlu Yaylası’nı bütün dünyaya tanıtmak istiyoruz.
250 BİN DÖNÜMLÜK ARAZİ SU İLE BULUŞACAK
Bölgenin en önemli sulama projelerinde bir tanesi Kılavuzlu Sulama Projesiydi. Nurdağı ve İslâhiye bölümünü kapsayan yaklaşık 48 Km’lik çok devasa bir sulama kanalı inşa edildi. O zaman Cumhurbaşkanımızla konuşmuştuk. Onun talimatı ile süreç hızlandı. Su kanalı kuruldu ama ne yazık ki son dört yılda sulama kanalındaki suyu toprakla buluşturacak sulama şebekesi yapılamadığı için o güzelim suya dört beş yıldır sadece bakmakla yetinildi. Biraz da siyaseten sahipsizlik nedeniyle projeye ayrılan ödenekler Maraş’a aktarıldı. Onu engelledik. Bu yıl 120 milyon ödenek ayrıldı.100 milyon da ek ödenek talebinde bulunuldu. Onu da çözdüğümüzde kısa vadede binlerce dönüm araziyi suyla buluşturacağız. Nurdağı bölümündeki sulama şebekesi içinde TOKİ’ye yetki verildi. Malzeme alımını TOKİ yapacak. Seneye oraya da ödenek aktaracağız. İki yıl içerisinde hem Nurdağı hem İslahiye’deki yaklaşık 250 bin dönümlük arazi inşallah suyla kavuşturacağız. Bu çok ciddi bir üretim patlaması demek. Aynı zamanda ilave istihdam demek. Tüketici açısından da ucuz ürün demek.”